E-Ticaret, “lojistik” demektir. Dünyanın en iyi malını, en uygun fiyata müşteriye sunmayı taahhüt etseniz de müşterilerinize malı beklenen hızda, beklendiği kalitede teslim edemezseniz başarısız olursunuz.

E-Ticaret’in %99’u lojistiktir. Müşterilerin beklentilere uygun nitelikteki malı, müşteriyi tatmin edecek hızla teslimat yapamazsanız başarılı olma şansınız yoktur. Hızlı tedarik ve dağıtım yaparken teslimat operasyonunu etkili yönetemezseniz, dağıtım yaparken akıllı bir şekilde iadeleri toplamayı beceremezseniz yine sonuç hüsran olacaktır. Özellikle giyim kategorisinde satın alınan ürünlerin iade oranları neredeyse %40’lara yaklaşıyor. Bu operasyonu klasik kargo sistemleriyle çözebilmenizin yolu yoktur. Mobil uygulamalarla desteklenen konum-tabanlı akıllı sistemler kullanmak zorundasınız.

Az sayıda depodan tüm ülkeye ürün göndermeye çalışmak yerine, siparişleri geldiği yerde bölgesel toplayabilen, siparişlere konum-tabanlı odaklanabilen, o bölgedeki onaylı ürün tedarikçilerinin stok durumlarını anlık olarak görebilen ya da onlara bir B2B App ile ürünleri canlı sorabilen, arttırılmış zekayla geliştirilmiş yeni nesil tedarik teknolojileri düşünmek gerekiyor. O zaman gereksiz stok maliyetlerinden kurtulacak, iş hacmi ne kadar büyürse büyüsün şişme ortadan kalkacaktır.

TIRPORT, Geliştirdiği RapidChain Teknolojisi İle E-Ticaret Lojistiğinde Yeni Bir Dönemi Başlatıyor

Orijinal ifadesiyle “Last Mile Delivery” adı verilen bu teknolojilerden birisini, lojistik teknolojilerinde dünyada ilk 10 şirket arasında yer alan, günde 3.000 kamyona yakın dev bir lojistik operasyonu sadece 50 kişilik ekibiyle yöneten Türk girişim TIRPORT geliştirdi. TIRPORT, yapay zekayla desteklenen RapidChain (www.rapidchains.com ) teknolojisi ile Türkiye çapında bayileri/tedarikçileri olan perakende gruplarına dağıtımda devrimsel bir teknolojiyi hizmetlerine sunuyor.

İster GSM operatörü, ister kitapçı ya beyaz eşya üreticisi, ister bir giyim mağaza zinciri olsun, kendilerine ait özel bir teknoloji olmasa da mevcut e-ticaret yapılarına RapidChain’i entegre ederek, tedarikçi/bayilerini akıllı bir şekilde müşterilerle buluşturuyor. Böylece, büyük bir GSM operatörünün internet sitesinden satın alınan bir cep telefonu, satın alınan yere en yakın yetkilendirilmiş bayiden müşteriye gün içinde teslim edilebiliyor. Müşteri siparişini verdiği bir elbiseyi, kendisine 2 km. mesafedeki mağazadan gidip hemen teslim alabiliyor. Belki o ana kadar varlığından bile haberdar olmadığı bir mağazadan.

Çinliler, sabah satın aldıkları ürünlerin aynı gün içinde teslim alabilmek istiyorlar

Dünyada en yüksek e-ticaret oranına sahip Çin’de, Yeni nesil Z ve Y kuşağı müşteriler artık sabah internetten sipariş verdikleri ürünü gün bitmeden teslim alabilmek istiyor. Sadece evine, işyerine değil, kendisinin gün içi programına en uygun yere. Gittiği AVM’de ya da arkadaşıyla sohbet ettiği Starbucks’ta teslim alabilmek onu mutlu ediyor. Ya da geçerken bir yerden alabilmek duygusu bile onu rahatlatıyor.

Dijitalleşme günlük hayatımızı, iş yapma tarzımızı, işimizi ve devlet yönetimi hızla dönüştürüyor. 2019 Aralık ayından itibaren tüm dünyayı teslim alan Pandemi süreci, dijitalleşmenin yaygınlaşmasını ve hızlanmasını tetikledi. Eğitim, ticaret ve iş yönetiminde dijitalleşme oranları katlanarak büyüdü.

Pandemiyle dünyada e-ticaret hacmi %70 Büyüdü

2019 yılında, dünyada gerçekleşen toplam perakende satışlar içinde e-ticaretin oranı %10’lardaydı. E-ticarette yaklaşık 4 trilyon dolar harcanmıştı. Pandemi öncesinde bu oran; Çin’de %20, ABD’de %14, Avrupa’da ortalama %12, Türkiye’de ise %6 civarındaydı.

2020 sonu itibariyle dünya e-ticaret hacmi 7 trilyon dolara koşuyor. Çin’de tam anlamıyla e-ticaret devrimi yaşanıyor, e-ticaretin toplam ticaretin içindeki oranı %40’a yaklaştı. Türkiye’de ise %14’lere geldi.

Türkiye’de Internet Kullanıcıların %36,5’i E-ticaret Kullanıyor. E-ticaret Hacmi 2020 sonunda 200 Milyar TL’ye koşuyor

Türkiye’de Pandemi’den önce nüfusun yüzde 20’si internetten alışveriş yaparken bu oran 2020 sonu itibariyle %50’ler seviyesine çıktı. Evden çalışmanın yoğunlaştığı, eğitimin tamamen uzaktan moda geçtiği bu dönemde internet yaygınlığı çok daha arttı. Türkiye’de evlerden internete erişim oranı %90.4’e yükselti. Artık nüfusumuzun %79’unun internet erişimi var. İnternete erişenlerin %36,5’u ise çeşitli sıklıklarla internetten alışveriş yapıyor. Türkiye’de 51.731.134 kişinin e-devlet erişimi var. 700 kurum, e-devlet üzerinden sayıları 5.334 hizmet sunuyor. Türkiye’de nüfusun %62.2’si e-devlet hizmetlerinden istifade eder hale geldi.

Covid-19 etkisiyle beraber iç ve dış ticarette e-ticaretin etkin olarak kullanması önem kazandı. 2019’un ilk altı ayında 55,9 milyar TL seviyesinde gerçekleşen e-ticaret hacmi, 2020’nin ilk altı ayında %64 artışla 91,7 milyar TL oldu. 2019 yılında 136 milyar TL olan e-ticaret miktarının bu yılın sonunda 200 milyar TL’yi geçmesi bekleniyor.

İnternetten alışveriş yapanların %78’i 45 yaşın altında

Ticaret Bakanlığı verilerine göre; e-ticarette kullanıcıların % 37,5’i 25-34 yaş arasında, % 22,5’i 35-44 yaş arasında, yüzde 18’i 18-24 yaş arasında. Yani e-ticaretti kullanıcıların %78’i 45 yaşın altında.

Türkiye’deki toplam e-ticaretin % 60’ı 3 ilde toplanıyor: Türkiye toplam nüfusunun %31,3’üne sahip olan üç büyük şehir, e-ticaretten iki katı bir pay alıyor. İstanbul % 47, Ankara % 8, İzmir % 5’lik paya sahip.

Müşteriler Klasik Kargo Sistemlerinin Çok Ötesinde Hizmet Beklentisi İçinde

E-ticaret Türkiye’de %70’in üzerinde büyüyerek 2020’yi kapatacak. Hacim katlanarak büyürken müşterilerin memnuniyetsizliği de önemli oranda arttı. Tüketici hakem heyetlerine başvurular patladı, iadeler firmaları oldukça zorlamaya başladı. En büyük şikâyet kaynağı ise geç teslimatlar ve iade süreçlerindeki sorunlar. Özellikle kargo firmalarının “eve/iş yerine uğradık ama yoktunuz” mesajları müşterileri rahatsız ediyor. Gerçekte eve/iş yerine hiç uğranmadan, yoğunluk nedeniyle hiç gidilmeden düşülen bu notlar kargo şirketlerinin itibarına zarar veriyor.

TIRPORT’un RapidChain teknolojisi bu sorunları da ortadan kaldırıyor. Kargo görevlisi ürünü teslim edeceği yere GPS konum olarak gitmeden, evine/iş yerine gelindiğini online rapor ile müşteriye iletmeden ve ondan dijital teyit almadan böyle bir not istese de düşemiyor.

RapidChain iade süreçlerini de optimize edebiliyor. Bir binaya gelen kargo görevlisi, üçüncü kata teslimat yaparken, birinci kattaki iadeleri önden görüp organize olabiliyor, dönerken ürünleri toplayabiliyor.

Bir zamanlar e-mağazaya yeterli önemi vermeyen birçok klasik zincirin en çok satış yapan mağazası internet oldu. Türkiye’de 2020’de e-ticaret hacmini %400’ün üzerinde artıran zincirler var. Klasik market zincirleri bile gün içi dağıtım yapacak teslimat ağları kurmaya başladılar. Kargo firmaları klasik acente sistemleriyle çalışmaya ısrar ediyor, oysa ki klasik organizasyon yapısıyla müşterilerinin gelişen taleplerine cevap veremiyorlar. Birçok büyük üretici gün içinde kargoya vermesi gereken ürünlerin en az %40’ını yoğunluktan veremiyor. Çünkü kargo şirketleri teslim alamıyor. Bazı büyük e-ticaret siteleri e-ticaretin yoğun olduğu büyük şehirlerin içinde kendi dağıtım-toplama organizasyonlarını kurmaya başladılar. Klasik yöntemlerle dağıtım yapmaya devam edenler, yakın gelecekte sektörde oyuncu olarak kalamayacaklar. Arttırılmış zeka ve konum-tabanlı teknolojilerle desteklenmiş kişiselleştirilebilir kargo çözümleri sektör oyuncularını değiştirmeye aday.

Kargom Nerede?!

Müşteriler artık e-ticaret firmalarından, “Kargom Nerede?” animasyonlarıyla kargo yeri görmek, “kargonuz dağıtım aracına verildi” vs standart süreç açıklamalarını dinlemek istemiyorlar. Kargo elemanının nerede olduğunu, canlı bir SSL link ile izlemek, 1 saat içinde nerede olabileceğini, eve/iş yerine 10 dk. içinde uğrayabileceğini görmek, onunla dijital olarak randevulaşmak, ürün teslimat yerini bulunduğu yerden yönlendirebilmek istiyorlar. Çok şey mi istiyorlar, HAYIR. Bunları bugünkü teknolojilerle yapabilmek mümkün.

E-Ticaret’in DNA’sı değişiyor, en büyük değişim ise tedarik ve dağıtım teknolojilerinde olacak. Ne kadar hazırsınız? Hazır olmak için ne yapıyorsunuz?

Pin It on Pinterest